Cumartesi, Ağustos 21, 2010

colgate sensitive prorelief

"ağrı geçti, inanılmaz" diyen çocuğun adını bilen var mı? bir kaç yıldır dönüyor bu reklam sanırım, her seferinde "aaaayyyy" diyerek salyalarımı akıtıyorum olduğum yere, genelde pipimin üstüne :) sahi, adını sanını bilen var mı?

var mısın yok musun? çok musun bok musun? dar mısın yol musun?

program iyi hoş güzel, insanlara sonsuz umutlar veriyo da ordaki angutların sanki hayatın her bi aşamasını görüp geçirmişçesine beylik laflar etmelerine, ilgi çekmek için saçmalamalarına, "ne hissediyosun" gibi aptal sorularına kat-la-na-mı-yo-rum! lise öğrencilerine sorun, olayın basit bir olasılık hesabından ibaret olduğunu söyleyeceklerdir size sevgili var mısın yok musun yarışmacıları! öyle objeyi hissetmek etmek, geçin bu ayakları! bi de acunun yanındaki koltuğa oturup iki üç tane mavi kutu açanlar da hemen havaya giriveriyo. ulan çulsuz, senin olmayan parayı almaya çalışıyosun, o kadar parayı hayatının hangi saniyesinde bir arada gördün de beğenmiyosun dingil? tamam, insanlarının hayallerinin peşinden koşması çok çok güzel, ama insanların durmaları gereken yeri belirleyip bu noktada durmayı öğrenmeleri lazım! anasını satıyım koltuğa oturan gaza geliyo, çiçek böcek sevgi kelebeği... içten pazarlıklı samimiyetinize sokayım!

ev alcam, araba alcam, çocuğumu tedavi ettircem, çocuğumu eğittiricem... git kendi beynini eğitebilmeyi öğren! hayatın boyunca kaç defa bu kadar parayı bir arada gördün acaba? sorarım sana! basit yahu, çok basit bi olasılık hesabıyla bi sonraki aşamada nelerin olacağını öngörebiliyosun, sana gelen teklifin ne yönde değişeceğini kestirebiliyosun. hiç olmadı, gerçekleşebilecek ihtimaller sonucunda ne kadar teklif gelebileceğini tahmin edip ortalamalarını alsan, bu olası tekliflerin kaçının beklenen değer üstünde, kaçının altında olduğunu hesaplasan ve genel ve kaba bi yorum yapsan, daha güzel olmaz mı? "aamdi bey"i daha güzel sömürmez misin?

her şey tadındayken bitmeli. tadı kaçınca damakta kalan tadı silemiyor hiçbir şey kolay kolay.

TV kabusu!

evcilik oyunu, yemekteyiz, mehmet ali erbilli her bi şey... gına geldi artık! hatta show tv ve star'ın tüm yapımlarını toptan ortadan kaldırmak en akıllı çözüm olur bence. daha da kötüsü ailemdeki bi çok bireyin de m.a.e saçmalığını izliyor olması! benim m.a.e gibi bi yaratığın parmağından, seksüel içerikli sevimsiz konuşmalarından, ağzını yaydıra yaydıra telaffuz ettiği kelimelerden öğreneceğim hiçbi şey yok! dahası bununla eğlenemiyorum bile! lanet olsun alayınıza, sizi adam diye oraya çıkarıp para kazanmanızı sağlayana! 11880ciler gibi siz de oksijenimi tüketiyosunuz, ölmelisiniz!

TT

taksi şoförünün pişkin suratına mı laf söylesem, yoksa "yüzonsekiz sekseeeen seksen seksen, seksen SEKSEN (son hecede fena bi vurgu var!)" diye çığıran kişilik yoksunu para düşkünü kölelere mi? sevimsizsiniz abicim sevimsizsiniz! evlat olsanız sevilmezsiniz! varlığınız yüzünden heba olan gıdım kadar oksijenin ve gıdanın hesabını sorasım var size! en yakın zamanda iett otobüslerinin altında kalıp oracıkta osura osura can vermeniz dileğimle!

A&A

son çekilen "onlara iyi davranın" mottolu reklamlarının yaratıcılığı ve keyfi dahi "orospu amından ucuzluk tarifesi"ne geçiş için istenen 10 TL'yi maskelemiyor sevgili A ve A. çifte A sevgili dostlar! asıl avealılara iyi davranmak lazım (including me, yeaaaah! <3). zira emmeli gömmeli, evire çevire, sandwich sikiyorlar bizi pek değerli cep telefonu operatörleri. hatta ikisi ağzımından ve götümüzden işlerini görürken üçüncüleri de elimize veriyor. konuşma ve mesajlaşma ücretlerinin ve paketler arası geçiş ücretlerinin fahişliği bi kenarda dursun, sorununuza çözüm almak için binbir umutla aradığınız destek hattının diğer ucundaki seslerin alayı küstah, alayı "dünyanın en önemli işini yapıyorum ben, oyalama beni beaa!" tonunda cevap veriyor. lanet olsun!