Cumartesi, Eylül 26, 2009

Straight to number one - 24 going on 42

Bugün benim doğum günüm. Facebook duvarıma yazılan bir kaç mesaj, MSN'den gönderilen iki satırlık iletiler ve telefonuma gelen üç, bilemedin dört aramadan ibaret kutla(n)mam. İki hafta öncesinden milleti ayarlamaya çalışma girişimlerim, üç gündür yaptığım onca hazırlık bir hiç içinmiş sanırım. Birinin işi var, birinin misafiri var, birinin babasıyla sorunları devam ediyo, bi diğeri İzmir'de, biri İstanbul'da, biri Ankara'da, biri İsveç'te, biri Urfa'da, biri Eskişehir'de, geri kalanın bi kısmı anasının amında, sona kalanlar da cehennemin dibinde, sanırım.

Şubat'ta Antep'ten ayrılırken bu kadar da kopuk değildik kimseyle. Dost olduğumuzu sanıyordum. Sanıyordum; çünkü hiç görüşmeden, aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, bir sonraki buluşmada/iletişimde sanki daha beş dakika önce ayrılınmış gibi kaynaşılırdı benim bildiğim. Hep öyleydi. Dostluğun anlamı değişti de ben mi bilmiyorum? Ya da ben mi geride kaldım?

Evet, koydu. Pis koydu hem de. Mesele doğum günümün kutlanıp kutlanmaması değil. Doğum günümün bugün olması sadece tesadüf, ve içip eğlenmek için bi sebep. Benim asıl istediğim sevdiğim ve özlediğim insanları etrafımda, bir arada görebilmekti. Öyle pasta veya hediye istemiyodum kesinlikle; çocuk değilim, mum üfleyerek pembe hayallere kapılacak kadar ufak değilim artık. Teşekkürler herkese, şu büyük resmin daha da büyüdüğünü gösterdikleri için.

Bitme yolunda ilerleyen ilişkiler 10dan başlayıp zamana bağlı olarak sıfıra insin, varsayalım ki. Bunu yavaş yavaş yapmaktansa niye hemen 1e veya sıfıra geçmiyoruz ki?

4 yorum:

peri.susamurum dedi ki...

yavaş yavaş daha çok acı veriyor değil mi? Dostluğun yada başka bir duygunun, paylaşımın anlamı hiç değişmedi.Sadece biz insanların anlama gücü o dostluklardan çok daha hızlı sıfıra iniyor. Herkes dürüst, samimi, olduğu gibi olsa anlamak da daha kolay olacak ama olduğun gibi davranmak kimilerine göre çok zor sanırım!

Doğum günün kutlu olsun...

Günlük Ayracı dedi ki...

teşekkür ederim peri. gelen arkadaşlarım vardı yine de, keyifli bi gecemiz oldu. dostluklar paylaşımlarla beslenir, güçlenir, yenilenir, sanırım.

Hollystone dedi ki...

geçmiş doğum günün kutlu olsuuun.

bazen edinilmiş dostlukları da bir gözden geçirmek gerekiyor, böyle günlerde olan şeyleri de bunun habercisi gibi görmek faydalı olur zannımca.

ben bu sene hiç kimseyi görmek istemiyorum doğum günümde :) tek başıma kutlayacağım ve çok heyecanlıyım bu konuda baştan sona kendimle ruhumla birlikte olmak istiyorum. narsistçe geliyor ama herkes benden bir şeyler çalarken benim korumam gereken şeyleri belirlemem gerek. onları da kaptırırsam vay halime..

Günlük Ayracı dedi ki...

doğum günümün benim için özel bi anlamı yok ki zaten :) o sadece sevdiğim insanları çevreme toplayabilmek adına uydurulmuş bi bahaneydi. yoksa yaşlandığım için insanlardan hediye almak, bunu pastayla kutlamak falan hiç hoş gelmiyo bana :) yaşlanmak istemiyorum ki!