Cumartesi, Nisan 30, 2022

Crawling in the dark

 Hello cınıms Günlük,

Yıllar sonra, tükürdüğümü yalarcasına böyle dönmek filan eheuheuhe

Buraya her post atışımda olduğu gibi duygusal dengesizliklerin hüküm sürdüğü bir dönemdeyim, yine, yeniden.

Uzuuun süren işsizlik sürecinden sonra geçen yıl başladığım işime dair ne düşündüğümü artık ben de bilmiyorum. Son iki günde 40 saate yakın çalıştım. Çalıştım da, tek bir işi sonuca ulaştırabildim mi? Hayır. Kaydadeğer bir ilerleme gösterebildim mi? Yine hayır. Peki ben neden bu kadar çok çalışıyorum? Çünkü dünya devi şirketin sistemleri afedersin ama yarak gibi. Bir işi yapabilmek için kırk farklı sistem gezmek, gezerken de o anki işi akılda tutmak gerekiyor çünkü bu sistemlerin login bilgileri de birbirlerinden farklı çoğunlukla, ve kullanıcı olarak seçme şansımız yok; IT'den ne gelirse tamam ağam tamam paşam.

Özetle; iş tatmini yok.

Yıllar önce tanışıp, türlü şey yaşayıp ancak duygusal ilişki moduna birlikte girmekten götüm götüm kaçtığım insanlarla türlü nedenden bağları kırıp koparmıştım (haklılığımı tartışacak değiliz arkadaşlar, mütevazılığımı sorgulamayın çünkü mükemmelim dlfghdfh). Aklıma düşen birkaç isimle tesadüfen sosyal medyada karşılaşmamız bi ilginç. Sanki google ve mahdumları aklımızdan geçenleri okuyup bulduruyo bizleri birbirimize. Eğer bu model çalışıyorsa neden aradığımız "ultimate" insanı bulamıyoruz ki bir türlü? İsviçreli bilim insanlarını işlerini doğrudüzgün yapmaya davet ediyorum. SGKları yatıyo di mi? Ses çıkarmasınlar, çalışsınlar.

Zoraki geyik de baydı, bir çok şey gibi. Galiba tahammülün eseri bile kalmadı içlerimizde. Armut piş ağzıma düşçülük de değil bu; ödeyeceğimiz bedeli bilmek görmek istiyoruz daha demodan bile önce.

Yıllarca süren mutlak yalnızlığın getirdiği açlıkla eşzamanlı yazıştığım yine bir dünya adam var. Oynamıyorum, kendim gibiyim hepsine karşı. Ama bedenimden çıkıp kendime dış gözle bakınca şunu çok net görebiliyorum: Eskiye kıyasla çok daha dürüst ve açıksözlüyüm insanlara karşı.

C evlenmiş, hem de bir kadınla. Ben adamı gay biliyordum, adam biseksüel çıktı arkadaşlar. Şaşkınlığımı dile getirdiğimde de "bifobik olduğunu bilmiyodum" diye şakayla ve ironiyle karışık bi laf soktu da mevzu o değil; ben gerçekten C'nin gay olduğunu sanıyordum.

"Kahve içelim bir akşam" diye sözleştik. Buluştuğumuzda bana yürümesi ve yavşaması çok olası. Ama adamın başı bağlı. Başı bağlı bir adamla bir şey yaşamam doğru değil. Evet, evlilik onun evliliği, ama bunu bile bile daha önce tecrübe edip hiç hoşlanmadığım hisleri bir başkasına yaşatmak da bana yakışmaz. Ola ki rotadan saparsa, karşı koymam lazım.

Veya belki de hiç görüşmemeliyim, bilmiyorum. Ama en azından bir kere görsem, iyi gelir, eminim. Hislerimin yokluğunu bu yolla teyit edebilirsem sonrasında arkadaş bile olabiliriz belki. Neticede geçmiş paylaşımlarımız hem cinsel düzeydeydi. Çünkü C'nin bana duyduğu yoğun isteğe rağmen ben C'ye hazır değildim ve ona güvenmiyordum.

Bir insanın gözlerine bakınca "Bu boynuzu takar" dersiniz ya, öyleydi benim için C. Hem ona güvenmiyordum; hem de ben bir ilişki yaşamaya hazır olgunluğa erişmemiştim. Çünkü biliyordum ki C ile başlasak, bitecekti bir sebepten. Ama ben C'yi kaybetmek istemiyordum. Fuckbuddy sıfatıyla da olsa hayatımda olmalıydı.

Günümüze geldiğimizde; C ile hiçbir bok olamadık. Fuckbuddylik kaç sene önce bitti. İletişimi bile koparıp fırlattık. Bu akşam beni takip edip mesaj atması falan bu açıdan bakınca hem iyi hissettirdi hem de garip geldi. Neticede şu an kaybedeceğimiz pek bir şey yok birbirimize dair; çünkü zaten yıllar önce birbirimizi kaybettik bir kere.

Of neler diyorum?! ADAM EVLİ LAN! Kır kıçını otur Günlük, sana yükselen adamlardan kendine en yakın bulduğun üçüyle datee çıkıp aralarından en içselleştirebildiğinle sürdür işte.

İyi bir mühendisin yaşayacağı ilişki başka ne ve nasıl olur ki?

Hiç yorum yok: