Çarşamba, Ekim 28, 2009

Bok yediğinden başı ağrır bazılarının...



Yıkılmaz dağ mıyım ulan ben? Veya birilerine hayat ağır geldiğinde, yaşama dair her bi boklarını emanet edebilecekleri biri miyim? Bunun sorumluluğu altında nasıl ezileceğimin farkında değiller mi? Canı sıkılan ecza dolabındaki tüm hapları yutup ondan sonra ya yan duvarı yumruklayıp beni yanına çağırsın, ya da "bi ayrılığı daha kaldıramıcam, x'e onu çok sevdiğimi söylersin. yarın son kez vedalaşıcaz. arkadaşlarıma da onları çok sevdiğimi söyle." diye mesaj atıp benim kurtarmamı mı bekliyo? Nedir bu? Nasıl bi çocukluktur?

Ölüme karşı bu kadar soğukkanlıysan, bu kadar cesaretliysen, sevdiklerine bi mektup bırakıp da siktir olup gidebilirsin pek ala. Bana haber verip "ölmek istiyorum ama beni kurtarmalısın da" da ne oluyo? Hayatını olduğu gibi vicdanıma teslim etmek ne demek?

Saatler boyu uykusuzluk, yıpranmış sinirler, sitedekilere rezil olmak (evet, polis geldi, ambulans geldi, bi koşuşturma falan), üstüne bi de "ben hiçbi yere gelmiyorum" diye bas bas bağırıp rezilliği sonsuza yakınsatmak. İntihar etmeyi bu kadar kafana koyduysan paşa paşa ilaçlarını alıp git uyu. Veya çık terasa, atla aşağı. Götün yiyosa.

Evet, ben de defalarca intihar girişimine yeltendim. Ama hepsinde de kocaman mektuplar yazdım. Mektubu bi kere daha okuyunca yapamayacağımı anlayıp oturdum kıçımın üstüne. Olan biten boku yiyip ondan sonra sağa sola mesaj atmayı veya birilerini aramayı hiç mi hiç düşünmedim, çünkü o durumda kurtarılacağımı biliyorum.

Aldığı da ilaç olsa hani, hastahaneye gittikten sonra öğreniyorum ki bünyesine katıştırdığı altı üstü on tablet parasetamolle on tablet anti-depresan. Bi kaç gün uyutur sadece, ne ölümü :) Bu konuda hayranlık duyduğum insan Tolgadır sevgili okurlarım. Adam o kadar kafaya koymuş ki yaşamayı bırakmayı, odasına gittiğimde elinde kör bi bıçaklar karnını zorluyodu "girmiyo bu ya" diye. Masasına baktığımda bi kırk tablet antidepresan, on beş tablet antibiyotik, bi kırk kadar da parasetamol ve öksürük hapı karışımının blisterlerini görmüştüm. Ambulans gelene dek adamı tuvalette kusturmaya çalışırken herif kollarımın arasında yığılıp kalmıştı. İntihar buydu aslında. Öyle aperatif tadında bi kaç hap alıp "ben ilaçları içtim, ölcem" diye beklemek değil. :)

Önemli bi ricam olacak: İntihar edecekler; lütfen son anda beni aramayın! Benim de bi hayatım var, verdiğim sözler ve yerine getirmem gereken sorumluluklarım var. Gecemi gündüzümü zehir etmeyeyse hiç mi hiç hakkınız yok, söz konusu hayatınız olsa bile. Zira siz onu gözden çıkardıktan sonra benim gelip magicman'i oynamamı beklemek gibi bi lüksünüz olmadığını anlayın, lütfen!

Bi boku yiyosan sıkıntısını çekeceksin, baş ağrısıyla yüzleşeceksin.

Hiç yorum yok: