Pazartesi, Kasım 09, 2009

aşkın sen tadı

tatlı, buruk, şeffaf, bulanık, koyu kıvamlı, su gibi akışkan, oturaklı, zıpır, huzur dolu, kaotik. hem olağan, hem de sıradışı başladı. güzel ama. keşke olgunlaşmaya başlasam. alışma evresi şimdiden çatlak verdi, ama dimdik durup mücadele etmek de istiyorum. çünkü başlarken bazı zorluklarla karşılaşacağımızın farkındaydım. nasıl yapacağımı bilemiyorum ama, bana yemek vermek yerine balık tutmayı öğretsen mesela, ne kadar güzel olur, di mi?

seni sevmek hem kolay, hem de zor. iç dengesini sağlayamamış olmamdan mütevellit, ilişkime de bunu yansıtıyorum. ikimizde de bu durum söz konusu gerçi; tamam, hani sen çok daha fazla farkındalığa sahipsin, ama yine de sende de oturmayan taşlar var ki hayatın gereği bu kadarı da sanırım. ne bileyim? özveri, anlayış, çaba, sevgi, huzur... bana bunların gerçek anlamlarını öğretmeni istiyorum. sevgi ve huzuru biliyorum, sendeki anlamlarını da özümsedim, ama diğer üçünde hala ciddi açıklarım var. elimden tut ki, ayağa kalkıp yürümeyi öğreneyim.

Hiç yorum yok: