Perşembe, Kasım 24, 2011

bizimkisiğ bir aşk hikayesiğ


seni bırakmıştım aslında ayraç, ama böyle bi şeyler dürtükledi durdu beni, yazmalısın ayol dedim kendime.

dün bi hesap yaptım ve istatistikî bilgiler çıkardım. 2006 kasımından bu yana geçen 60 ayda toplamda 27 ay ilişkide kalmışım, 9 koca eskitmişim, en kısası 1 hafta, en uzunu 8,5 ay sürmüş, ilişki başına düşen ortalama süre 3 ay, örneklemin modu da medianı da 1,5 ay, belirlediğim bi kaç kritere göre beni en mutlu edeni 1,5 ay sürüp başta 2008 yılına olmak üzere hayatımın orta göbeğine damgasını vuran insan. anlayabileceğimiz üzere ilişkiler arasında pek zaman kaybetmemişim.

ilişkilerimin grafiğini bile çıkardım:



birbiri üstüne çakışan kimse yok aslında, gün farkıyla biten başlayan ilişkiler :)

anyway anacım, erkekleri seviyorum galiba ben. hayatımda hep birileri olsun mu istiyorum nedir, nasıl bi azgınım bilemedim ben ayol. vücudum östrojen mi salgılıyo yoksa testosteron mu onu da bilmiyorum, hem umrumda da değil.

bi şey yazcaktım ama unuttum.

şu ara kimse sardırsam, ne yapsam bilemedim ben. iş arıyomuşum gibi yapıyorum sözde ama aklımda hayalimde çok daha farklı şeyler var. hani laf başı geldi mi "benim paran senin paran" diyosun babişko tamam da o zaman niye yüksek lisansımı ingiltere'de yapmamı savurganlık olarak gördüğünü ifade ediyosun davranışlarınla? ya da sen kendi işimi kurmamı da istiyoken neden ben fikirlerle sana geldiğimde hemen en kötü senaryoları seriyosun önüme? hani biraz araştırma yapıp ondan sonra artısını eksisini değerlendirmek gerekmez mi? peşin hükümlü olmandan nefret ediyorum baba!

tekrardan anyway, dün biriyle tanıştım. öyle bi anlattı ki kendini, hani iki saniye kıçını kaşıyacak zamanı yok. yüzyüze tanışmayı çok istiyorum onla. iyi bi ilham kaynağı gibi algıladım ben kendisini, bunla da yetinmeyip beyaz atlı prensim olabileceği hayaline kapıldım gittim bi anda. yatağa girerken bile aklımda o vardı sabah. uyandığımda yine o vardı aklımda. gün boyu aptal gibi msne girmesini bekledim durdum. hani bunca yıllık mozarellayım, hala ilk günkü "kezbanlığım" saklı bi yerlerimde. bi sıçsam rahatlıcam, kurtulcam o lanet karıdan.

bu akşam tekrar msnde sohbet ediyoduk, akşam dediğim de gece 1 falan işte. kameralar açıldı, yakın geçmişten fotoğraflar paylaşıldı, sesli görüntülü konuşuluyor falan, bi kırıtma ehem öhöm bi kibarlık aman allahım!!! hayır şal senin neyine o şişko bedenle? fatih ürek gibisin!

çok daha ağır hakaretleri hak ediyosun zira eşcinsel hayata dair bakış açından midem bulandı. yok efendim bi erkekle hayat sürdüremezmiş, çünkü toplum ve aile baskısı yüzünden günü geldiğinde ya açılmak zorunda kalırmış ya da o kişiyi hayatından def etmek zorunda kalırmış, yok efendim öyle bi ilişki bunun kariyerini etkilermiş... keza bi dişi de olsa aynı şey geçerliymiş onun için ama nedense bu dişi kısmı sonradan geliyo. hani konu ilk başta uzun süreli eşcinsel birlikteliğin onun kariyerine kötü etki edeceğiydi, sonradan heteroseksüealite de eklendi. sen süne süne kopmayacak kadar yağlı bi kaşarsan ben napabilirim sevgili inekaşar? hem ineksin hem kaşarsın. ne de olsa kaşar ineğin ürününden yapılıyo, di mi? :)

fena sinirlendim bugün. ben onun ne denli sütten çıkma ak kaşık olduğunu düşünürken o salak salak konuştuğunda "döverim seni çocuk" dedim ve bunun üstüne "ap iken p olurum artık ehuehuheu" diye gerzekçe bi yanıt aldım. "senle çıkmam, çakarım çaktırırım geçerim" diyo kaşar orospu bi yandan ruh okşayıcı laflar ederken.

çok değil daha şubat ayında bana böyle ayak çekmeye kalkan biri ağzının payını aldı oturdu, zırıl zırıl da ağladı "ay neden ya neden istemiosun beni hayatında böğğğ" diye. altimıt sonun bu olacak genç adam, demedi deme! zira karşında pabucunu ters giydikten sonra "tutti frutti kalbimiee" diye şarkı çığıran şeytanın tüyünü alıp, denizaşırı kıtalar üzerinden isviçreye kaçırarak bu tüyü bankalara yatırmış bi kaşar var!

son olarak: bokunda boğul, bokunda boncuk bulduğumu sandığım ama sonrasında onun fıstık olduğunu farkettiğim!

piğes: genç gaylik gururumu okşayacağın yerde onunla oynadın, bedelini ödüceksin!

Hiç yorum yok: