Pazar, Haziran 29, 2014

sen gelmeyince kendimi pastırmaya verdim

Sekiz yıl öncesine dayanıyor olaylar. O zamanlar toydum, çiğdim, çocuktum, korkusuzdum, kırmak geçirmek eylemlerinin sonucunun hiçbir önemi yoktu benim için. Nasılsa derya denizdi dünya, biri gider diğeri gelirdi.

Geçen sekiz yılda piştim diyemem, "az pişmiş marine biftek" olarak nitelendiriyorum şu anki konumumu, durumumu.

Geçmişle bağlarımı koparmak adına yaptığım hatalardan dolayı özür dilemek istediğim biz dizi insan vardı. Son bir kaç yıldır bu listeyi tamamlamanın peşindeydim usul usul. Hemen herkese sunmuştum özrümü; biri hariç.

Benim için eşcinselliğin "eş"siz, sadece cinsellikten ibaret olduğu zamanlardı. Yeni yeni duygusal ilişki olgusunu anlamaya başlamıştım. O beni görüp yazdığında "Hmm, hoş çocuk gerçekten." demiştim. Pamuk ipliğine bağlı olsa da devam eden bir ilişkim vardı, ancak bu benim için bir başkasıyla görüşmeye engel değildi. Çünkü "Olmaz artık, bittik biz." dememe rağmen ayrılığı yok sayan biriyle beraberdim.

Şık bir mekanda akşam yemeği yemiştik. Orada bahsetmiştim ilişkimden. Çıldırdı tabi ki, "Madem ilişkin var ne diye bana geliyorsun?" diye. Haklıydı da.

İlerleyen günlerde bana davet etmiştim, geldi. Şarap eşliğinde saatlerce sohbet ettik.

Sonra o salaktan ayrıldım, tüm bağları tamamen kopardım. Anında yenisini aradım, "Ben artık yalnızım, bana gelmek ister misin?" diye. Geldi. O gece uzun uzun öpüştük, çırılçıplak kaldık. O ağır adımlarla ilerlemek istiyordu, ancak benim sabrım yoktu. Tüketim jenerasyonunun gözde bireyiydim çünkü.

Ertesi sabah birlikte kahvaltı ettikten sonra okula geldik. Benim içimde bir şeyler kırıldı. İstemiyordum onu. Bana olan hayranlığı apaçık ortadaydı. Ancak ben ona hazır değildim. Hani bir şeyi uzun süre istersin de sonra sabrın tükenir. Onu bulursun, ama çok geç kalmış hissedersin ve elinin tersiyle buruşturup fırlatırsın ya kenara, öyle yaptım. Tam da istediğim gibiyken korkup kaçtım. Telefonlarına çıkmadım, mesajlarını cevapsız bıraktım. Bir akşam dışarı davet ettiğinde "Arkadaşımın ailesi boşanıyormuş, ona destek olmaya çalışıyorum, bu akşam buluşamayız." deyip reddetmiştim. Gerçi bu yalan değildi, arkadaşımın ailesi boşanıyordu gerçekten. Ancak ben bunu iyi bir buluşmama bahanesine dönüştürebilmiştim.

Sonra başlamadan bittiğini farketti. Çılgına döndü. O dönem popüler olan "MSN"den bana saydırdı olan biten lafı. Haklıydı. Ayan beyan puştluktu yaptığım. Götlüktü. Ödleklikti.

İlerleyen zaman içinde bir kere iletişim kurmaya çalıştım, alaycı ama kızgın tavırla reddetti. Özrümü dileyemedim.

Geçen sekiz yılda sıkça aklıma geldi, ancak o son konuşmayı hatırlayınca "İnsanların hatıralarını deşip arkandan daha fazla küfrettirmene hiç gerek yok Günlük." deyip devam ettim yoluma.

İki gün önce facebooktan yazdı bana "Naber?" diye. Konuşmaya başladık, ekleştik, telefona geçtik, whatsapplara kadar uzandık. Birbirimizden bihaber geçen yılların acısını çıkarırcasına sohbet ettik. Geçen iki günde "İyi geceler :-)" ile kapatıp "Günaydın! Güzel bir gün olsun." diyerek açtık günlerimizi.

Bugün biraz daha kişisel, biraz daha içsel konuştuk: B: Ben O: O

O: Aslında davet ettiğinde gece kaç olursa olsun sana gelirdim. Senin İstanbul'un bir ucunda oluşun, benim diğer ucunda olmam pek de umrumda değil.
B: Geçen gün dediğin gibi, yeni yeni tanıyoruz aslında birbirimizi. Hala fırsat var bence.
O: Benim ailem yüzünden durumum belli değil, yurt dışına çıkıp geleceğim, bir de tabi silemediğim geçmiş yaşanmışlık var.
B: Önümüzdeki hafta buluşacak mıyız peki?
O: Aslında onu da yurt dışından döndükten sonra temiz temiz yapsak?
B: Peki
B: Peki hani gece kaç olursa gelirdim falan dedin ya, bunun şu anda olmamasının sebebi bu seyahat ve sebepleri mi yoksa bilinçaltı mı?
O: İkisi de. Ama senle yeni tanışıyor olsaydık şimdiye gelmiştim.
B: #$%&*?

5 yorum:

eso beso dedi ki...

uzun, uzun, uzuuun bir aradan sonra sizi okumak çok güzel bayım. daha sık uğrasanız fena olmaz. :)

imza: eski ev oğlanı (hatırlamazsanız göd olacağım yalnızsdfghjkl)

huzur dedi ki...

Şöyle bir savruldum geçmişe okurken.. Çok örtüşmese de benzer noktaları olan bir ilişkim olmuştu.. İnsan geriye döndüğünde hissediyor gerçekten büyüdüğünü. Daha doğrusu, eskinin yansımalarını gününde bulursa... Umarım, güzel bir gün olur senin için..

Ogaybende dedi ki...

adam haklı beyler ;)

Günlük Ayracı dedi ki...

ev oğlanı, seni unutmak mümkün mü? :) "yazmıcam" demiştim kendime 1-2 yıl önce, ama tutamadım daha fazla.

huzur, köpekler gibi pişmanım, kafamı taşlara vurasım var. ar deseler ağlıcam.

o da gey bu da gey, adam o kadar haklı ki, o kadar haklı ki, gözlerinin içine bakıp "Büyüdüm" bile diyemiyorum utancımdan.

Günlük Ayracı dedi ki...

ha bu arada bu yazının devamı gelecek bugün yarın, "Onur Yürüyüşü ve sonrası" - Sonrası kısmı o kadar muallak ki