Salı, Ocak 03, 2012

Çok? Yok?

Whispering by Antenne on Grooveshark

Yanağımdan iki damla yaş süzülürken lanet ediyorum her şeye; senden ayrı olmama sebep olan herkese, her şeye, sana, beni arkadaş gibi görmene, canını defalarca yakıp kaçan o İtalyan'a, sabrını sınayan eski ortak tanıdığımıza, eski ortak tanıdığımızın bozduğu ilişkindeki o eski sevgiline, senin her şeyinle bağlandığın ama ruhunda yeni delikler açan bütün şerefsizlere.

Seninle olamayacağını bildiğim halde kafamı çevirip başkasına bakamıyorum. İstemiyorum bi diğerini. Mansiyon ödülüyle yetinmek istemiyorum, çünkü bu oyunda benim büyük ödülüm sensin! Kuralları falan da yok bu oyunun. Rakipler mi? Kim olduklarını bilmiyorum. Varlar mı, yoklar mı, bundan dahi bihaberim. Ama şunu biliyorum, ben mansiyon ödülüyle yetinemem!

Puppy eyes. Seni unutamam ben. G*tünü de yırtsan, g*tümü de yırtsam unutamam. Sende o puppy eyes ve o bakış varken ı-ıh :) Sen istediğin kadar iğren göbeğinden, göğsünden. Bana yeterince seksi geliyolar. Hem hep derim, flat bi karın, six-pack falan hikaye abi. Elini attın mı gelecek göbek denen bi şey. Love handle dediğin, sevgini aktarmana yarayan bi iletişim aracıdır, mıncırılır, sıkılır, eğilip öpülür. Seni mevcut halinle, olduğun gibi istiyorum. Gözlerinde eskiden kamerada yansıttığın ışığı görmek istiyorum, sen bana bakarken. Ha gider zayıflarsan da karışmam. Benim için yine puppy eyes'sın. Hala, akşam işten eve dönünce gözlerinin içine bakıp öpmek istediğim adamsın. Gece yatağa uzanınca sıcaklığında, kokusunda uyumak istediğimsin. Birlikte sosyal aktivitelere katılıp eve dönüp sevişmek için saniyeleri saymak istediğimsin.

Sen çoksun benim için. Ama yoksun bi yandan da, lanet olsun ki!

Hiç yorum yok: