Pazar, Ocak 01, 2012

Koli Turizm iyi yolculuklar diler!

Koli kelimesinin kullanım anlamıyla başlayalım. Efendim, eşcinsel sözlük der ki; koli, cinsel partnerdir. Koli kesmek ise edindiğimiz seks partneriyle allah ne verdiyse diyip yumuluşmak, meşk eyleşmek, penetratif yakınlaşmalarda bulunmaktır.

Peki neden koli turizm? Çünkü 10 milyon TL bana çıkacak bu akşam! İki tane çeyrek biletim var. İlkini kendime, ikinciyi de annemin şansına aldım. Az önce mercimek köftesi, haydari, adana kebap+pilav, iskandinav salataları, havuç salatası derken annemle karşılıklı füzyon mutfağını nasıl yanlış yorumladığımızı babama ilan ettiğimiz sofrada soft içeceklerimizi yudumlarken aklıma büyük ikramiye geldi. 40 milyon TL! Eşşeğin yanına su kaçırmak diyebilirler bence bu kadar paraya. Çeyrek biletim olduğu için o kadar çok parayla uğraşmak zorunda değilim neyse ki.

10 milyon TL. İlk ağzımdan çıkan "Ben bu kadar paranın 1 milyon TL'sini harcarım." oldu. Sonra bankaların ikramiye sahiplerini müşteri yapabilmek için ne taklalar atacaklarını konuştuk ayaküstü. Babama göre istersek kapımızın önüne son model sıfır araba çekebilirlermiş bi 35-40 bin liralık. Mantıklı geldi bana da.

İlk etapta uygun bi bankayla anlaşıp ikramiyeyi oraya yatırırım ben efendim, olduğu gibi! Zaten durduğu yerde çatır çatır para kazanacak ben harcama yollarını planlayıp yasal prosedürü yerine getirmekle uğraşırken. Yıllık %25'ten aşağı faiz veren bankaya da s*ktiri çekerim, kusura bakmasınlar. Benim gibi kaç yağlı müşterileri olacak sanki? Haliyle dünya seyahatimin parası ziyadesiyle çıkmış olacak bu faizlerden. Bu süreçte ailemi yaşamakta olduğumuz fare deliğinden bütün eşyaları bırakarak çıkarıp doğru dürüst, aklı başında, yeni, dayanıklı bi eve, aile zevkimize uygun özel tasarım mobilyalarla yerleştirmek ilk yapacağım iş olur sanıyorum ki. Anneme gündelik işler için bir yardımcı, babama özel şoför tutmak da işverenliğe atacağım ilk adım olurdu galiba.

Sonra, ülkelerin konsolosluklarıyla muhatap olurdum. Hangi ülke bana 90 yerine 360 günlük Schengen vizesi verecek diye. Para bende ya, istediğim gibi konuşurum yanına koyayım! Ne var? Para bende!!!

Gelelim Avrupa bazlı seyahatimize. Şu dağcıların kampçıların falan kullandığı kocaman sırt çantası oluyo ya hani uyku matini falan rulo yapıp takıyolar sallaya sallaya, hah işte ondan alıp içine iki don, 5 çift çorap, iki t-shirt, iki pantolon, iki hırka atardım. Çantanın geri kalanını Türkiye temalı anahtarlık, kartpostal, bayrak, poster, magnet, kitap ayracı gibi hediyelik eşyalarla doldururdum.

Efendim, bütçem belli. Gideceğim her şehire ortalama 1000 TL ayırıyorum. Tabi çok daha azıyla zembil zembil gezebileceğim şehirlerin yanında 2000 lirayı bi anda harcayacağım şehirler de olacak. Hatta rotamı bile belirledim. İzmir'den yola çıkıp İstanbul üzerinden;
Bulgaristan-Sofya
Romanya-Bükreş
Macaristan-Budapeşte
Slovakya-Bratislava
Avusturya-Viyana
Almanya-Münih
Çek Cumhuriyeti-Prag ve Ostrava
Polonya-Katowice, Auschwitz&Birkenau, Kraków, Wieliczka tuz madeni, Varşova, Lodz, Opole, Wroclaw, Poznan, Szczecin
Almanya-Berlin, Bremen, Hamburg
Danimarka-Kopenhag
İsveç-ikibuçuk yıldır merak ettiğim Linköping, Gothenburg, Stockholm, Uppsala
Finlandiya-Turku, Espoo, Helsinki
Norveç-Trondheim, Oslo, Bergen
İzlanda-Reykjavik
Kuzey İrlanda-Belfast
İskoçya-Glasgow, Edinburgh
İngiltere-Sheffield, Birmingham, Northampton, Norwich, Londra, Brighton, Bournemouth, Bristol,
Galler-Cardiff
İrlanda-Dublin, Waterford
Portekiz-Porto, Lizbon
İspanya-Seville, Cebelitarık, Madrid, Barcelona
Andorra-Andorra
Fransa-Bordeaux, Nantes, Brest, Paris
Belçika-Brüksel
Hollanda-Rotterdam, Amsterdam
Almanya-Düsseldorf
Lüksemburg-Lüksemburg
İsviçre-Zürih, Bern, Lausanne, Montreux, Cenova
İtalya-Milan, Turin
Monako-Monako
İtalya-Genoa, La Spezia
Korsika Adası
Sardinya Adası-Cagliari
İtalya-Palermo, Katanya, Bari, Foggia, Naples, Floransa, Roma, Bolonya, Venedik
Slovenya-Ljubljana
Hırvatistan-Zagreb, Split
Bosna-Hersek-Mostar, Saraybosna
Sırbistan-Belgrad
Kosova-Priştina
Makedonya-Üsküp
Arnavutluk-Tirana
Yunanistan-Selanik, Patras, Piraeus, Atina
Mykonos Adası
Sakız Adası
Lesbos adası
Ayvalık üzerinden İzmir'e geri dönüş

Özellikle kastırmadım, ama tam 100 lokasyon. Her birinde ortalama 2 gün geçirsem, 200 gün. Schengen 90 gün. Schengenim 360 günlük olacak ağalar! Para bende! Mani tolks, biçıs!

Her şehirden iki anahtarlık aldım desem 200 anahtarlık, şehir başı ortalama 10 kartpostal desem, 1000 kartpostal (oh yeah f*** me pumps b*tch!), ortalama 2 magnet desek 200 magnet. Her ülkenin ve birliğin bayrağını da alırım mutlaka gittiğim yerlerden bi şekilde, 39 bayrak da öyle ekledim. Oha! Ara duraklarda illa ki bunları paketleyip eve küçük çaplı koliler falan göndermem gerekecek yani. Koli dediysem, eşya kolisi. Gümrüğe takılırsa ne bok yerim bilmiyorum, ama gerekirse öderiz gümrüğünü de ne var allallaa! Param var arkadaşım, öderim neyse tutarı!

Hazırladığım takvime göre 168 gün boyunca yollarda olucam. Bu sürede toplamda 100 şehir ziyaret etmiş olcam böyle geze geze. Negzel olurdu! Gittiğim her şehirle ilgili güzel broşürleri, şehir haritalarını toparlarım. Online kaynak bulduğumda bu bloga bağlı yeni bi adresten de herkeslerle paylaşırım. Yanıma küçük bi netbook ve kapasitesi yüksek bi harici harddisk alırım bi de. E zengin olacağım için 3 yedek bataryalı d*şşaklı bi de fotoğraf makinesi çekerim altıma. Oh yeah! Siz takipçilerimi sürekli fotoğrafa falan boğarım.

Allam az önce 12yi geçirdik, hala inatla ısrarla bakmıyorum büyük ikramiyenin vurduğu güzel insancıklar numaralarına. Biletlerim hala cüzdanımda, çıkarmıcam bu postu gönderene kadar.

Daha fazla dayanamıyorum, postu burada bitiriyorum, 2012 hepinize tatlı tatlı baksın, gözlerini kırpıştırsın dursun. Öpering!

4 yorum:

Unknown dedi ki...

bu kadar yeri tek başına mı gezeceksin? bence bir de güzel bi partner ayarlasan iyi olur.. ne de olsa para sende :))

ayrıca fotoğraflarını çekecek birine de ihtiyaç duyuyorsun.. tek başıma gittim, onun bunun çektiği fotolar hiç iyi olmuyor.. bir süre sonra pişt foto çeker misin demek de bayıyor insanı.. bence bu noktayı unutma bak..

partnerin yakışıklı ve kaslı olması da cabası yani..

Günlük Ayracı dedi ki...

@Bi'Gay: Her limanda yeni bi geçici sevgili edinebilirim aslında bence. Ne de olsa para bende! :) Fotoğraflarımı da çeker hem. Şaka bi yana, yalnızım, dibine kadar! İkramiye de çıkmadı zaten ama en azından doğru kişi karşıma çıkana kadar beklicem. Dosdoğru olduğuna tüm kalbimle inandığım, aşık olduğum adama göre de "arkadaş"ım ben. Bana göre süt, ona göre çikolata. :(

kezbanca dedi ki...

Hayallerine gurban olduğum Özgür Willy ruhlu mistik şey seni...Hiç üşenmeyip gezi rotanı bile yazmışsın.Okuduğum her satırda ''ayyy çogiseeeeeeeeeel vayy çokyiiiiiii yaaa'' diyip durdum.

Ama Bi'Gay'de doğru söylemiş bak!Yanına en taşından bi genco almalısın.Her limanda sevgili muhabbeti de mantıklıymış tabi..ama sen çantanın bi yerine iliştiriver bi adam nolur nolmaz!

Günlük Ayracı dedi ki...

@Kezbanca: Daha o her bi destineyşın satırına o şehirle ilgili neyi merak ettiğimi, neyi yapmak istediğimi de yazıcaktım ama sonradan oturup bi kez daha düşününce yok olmaz dedim vazgeçtim çünkü yazmak bi şey değil ama okuyana da yazık di mi bi yerde? :) Çantanın köşesine iliştirilmiş sevgili içinse; "Benim saadıık yaariim olmayaan diildoomduur." Böhühü